28 Mayıs 2014 Çarşamba

34,35,36 ve son haftalar...
   
  Bloguma uzun süredir yazmıyorum. Tembellikten olsa gerek. Ama bugün doktora gittiğimde senin dünyaya gelmene 1, 2 gün kaldığını öğrenince, tembelliği bir kenara bırakıp, geçtim bilgisayar başına. Bu zamana kadar hayatımızda güzel değişiklikler oldu. Sağlıklı bir şekilde büyümen devam etti. Doğum için uygun olan pozisyonun aldın. Nasıl bir mucizesinki her hafta olması gerektiği kadar büyüyüp, doğum için gerekli hazırlıkları yapıyordun. Bana da annen olarak seni izlemesi kalıyordu:)). 37. Hafta işten çıkma zamanım gelmişti. Tüm işlerimi toparlayaarak, yeni yaşam alanımı eve yönlendirdim. Anne olmaya başlamamla birlikte hayatımda bir sürü değişiklikler olmaya başlamıştı. Ama benim için en önemli değişiklik, işten ayrılmamdı. Yani kısa süreliğinede olsa, gün içerisinde evde nasıl vakit geçireceğimi bilmiyordum. Bu evi sevmediğimden değil, alışkanlık olmuştu her sabah evden dışarı çıkmak. Ama yinede çok çabuk uyum sağladım. Bol bol uyudum, dinlendim. Senin için gerekli olan hazırlıklarımızı tamamladık. Son haftalar sürekli ne zaman doğucağını düşündüm desem yeridir :)). Kafamı oyalamak için kitap aldım. Sana tek taraflı hazırlık yapmadım. Anne olarak kendimi de geliştirdim :))). Korkma seni kitaplara göre yetiştirmicem ama mutlaka faydasını göreceğiz birlikte. Bunun yanında bitirmemiz gereken cüzlerimize başladık ama yarısını bile gelemedik oğlum. İnşallah sen doğana kadar tamamlarım. Bu arada 37. Haftadan itibaren her ayda 1 olan kontrollerimiz hafta da1oldu. Her hafta buluştuk :)) ve bize bu zamanımızda anneannen hep yardım etti. Şuan bir yandan yazıyorum, bir yandan doğum ağrılarımın başlamasını bekliyorum. Çünkü doktorumuz 1, 2 gün içinde seni kucağıma alıcağımı söyledi. Gerçekten çok heycanlıyım. Hamile olmayı çok sevdim, inşallah anne olmayı da severim.  Bu 9 ay boyunca her türlü destekçim, hayat arkadaşım, dostum, sevgilim, arkadaşım olan eşime, babana gerçekten teşekkür ederim.  Onu çok seviyorum. Bu süre içerisinde ona olan sevgim daha da arttı. Onu ve seni çok seviyorum. Benim hayatımı güzelleştirdiniz. İyiki varsınız. Tabiki babanın yanında koruyucu, yardımcı meleğim olan anneme de ne kadar teşekkür etsem az. Anneannende her zaman yanımızdaydı. Her şeyimizle ilgilendi. Senin ağzını lezzetli lezzetli açıp kapamaların anneannen sayesinde. Süsünle, püsünle her şeyinle ilgilendi. İkimizde çok şanslıyız. Seni çok seviyorum... Sanırım iki güne kalmaz buluşuruz. Görüşmek üzere birtanem. 

17 Nisan 2014 Perşembe

32. Hafta (Annelik Heyecanı)

   32. Haftaya gelmiş olmanın hem mutluluğu hem heyecanı var. Aslında ne fark eder ki 31. hafta, 32. hafta diye düşünüyordum. Yok bu doktorların hafta hafta hesap yapmasında varmış bir bildikleri.

32. Hafta ;


  • Bebek kıyafetlerini yıka, 
  • Son eksikliklerini tamamla,
  • İş yeri için çalışabilir raporu al,
  • İş yerindeki işlerini yavaş yavaş devret,
  • Özel eşyalarını topla,
  • Hastane çantanı hazırla,
  • Hastaneni tanımaya çalış,
  • Doğumuna yavaş yavaş karar vermeye başla, (Ama asla izleme)
  • Yürüyüşlerini artır,
  • Odasını düzenle,
  • Evini temizlemeye başla,
  • Doğum eğitimlerine katıl,
  • Bol bol dinlen,
  • Bebek süslerine karar ver hatta almaya başla.


  Kısaca bu hafta kocaman bir hafta. Şükürler olsun ki bu hazırlıkların çoğunu tamamladım. İş yerine raporu verdim. Evimi, işimi düzenlemeye başladım. Bu hafta inşallah odanda gelecek. Bu aralar her sabah uyandığımda içimde değişik bir heyecan var. Sana kavuşmamıza bayağ az kaldı. Bu durum beni artık çok heyecanlandırıyor. Hayatımda bir çok şeyin değişecek olması, beni biraz da olsa endişelendiriyor. Sen doğmadan önce bir sürü annelik hakkında kitap okumaya karar vermiştim. Hala okuyacağım ama annelik okuma ile olacak bir şey değil. Eğitimlere de katıldım. Bebek bakımı, doğum hakkında. Evet bir sürü şey öğrendim. Ama doğum eğitimlerden çok zevk aldığım söylenemez. Beni daha çok strese soktu. Eğitimde bulunan tüm annelerin doğum stresini duymak, seni de strese yönlendiriyor. Ama doktorların la tanışmak da seni rahatlatıyor. İnşallah herkes gibi bende seni normal doğumla, sağlıkla kucağıma alabilirim. Bu arada güzel oğlum tam tamına 2 kilo oldun. Zaten artık kilo alışını ben bile anlıyorum. O değilde karnımda bir canlının olmasına alıştım gibi :))). Bu arada artık gece uykularında sürekli sola yatmaya çalışsam da (doktorların tavsiyesinden dolayı), her sabah kendimi sağa yatmış buluyorum. Ama zaten illa sola yatmamız gereken bir kural yokmuş. Bebek nasıl rahat ediyorsa öyle yatabiliyormuşuz. Kasmamak gerek yani :))  Ne kadar uzun bir süredir birlikteyiz oğlum. Allahım seni hayırla, sağlıkla, zamanında kucağıma almamı nasip etsin.

 Seni çok seviyorum. 

28 Mart 2014 Cuma

30. Hafta (Son Çeyreğe Giriş :))

  Hamileliğimin son zamanlarına hızlı adımlarla koşuyoruz. Başlarda ne kadar çok vakit var dediğim hamilelik için, şimdilerde ne kadar çabuk geçti der oldum. Son zamanları ya kıymete bindi. Koskoca 30 haftadan geriye baktığımda ne miğde bulantılarım aklıma geliyor ne de miğde yanmalarım. Artık hayırlısıyla bu son süreyi de sağlıkla geçirip seni kucağıma almayı hayal ediyorum. Sürekli oğlumu görmek için ultrasona gitmeyi isterken artık benimle kurduğu iletişim sayesinde ultrasona bile gerek duymuyorum. Sabah ben uyanır uyanmaz başlayan tekmeleri, öğle arasında yürüyüş yaparken ki ayağını dayayıp zorlamaları, akşama doğru şiddetini artıran tekme ve kıvrak hareketleri sayesinde sürekli iletişim halindeyiz. Hiç yabancı cisimlere gerek yok. Tabi kime benzeyeceği, kilosu, boyu gibi gereksiz detayları merak etmiyor da değilim. Ama en önemlisi sağlıklı olman birtanem. Yinede rutin bilgileri de yazıyım. Yusuf Alim artık 1. 700 gr ağırlığında kocaman bir delikanlı olmuş, boyu uzamış, banada güzelce kilo aldırmış. Tam tamına 74 kilo ile 30. haftaya giriyoruz. İkimizide tebrik ediyorum. İyi beslenmişiz:)). 

  Hamilelikte sağlıklı beslenmek, çok yememek, dikkat etmek çok önemli. Hep bu tür cümleleri duyarak, abartmadığımı sanarak bir hamilelik geçirdiğimi düşünsem de bünyemin bana yaptığı oyunu da bilmek gerek. Ne yesem hemen kiloya çevirmesi konusunda ne yapabilirim bilmiyorum. Sanırım artık tatlıya veda etme zamanı geldi. Bence bir anne adayı bu dönemde nasıl mutlu oluyorsa öyle yapmalı. Çünkü zaten doğumdan sonra annenin de, eşinin de, hayatı, ilgi odağı değişecek. O yüzden anne olmanın tadını çıkartmalı. Benim bu dönem boyunca öğrendiğim en güzel şey hamilelik tek başına yaşanacak bir süreç değil. Evde oturulması, yatılması gereken bir süreç hiç değil. Normal rutin hayata devam etmek, insanı çok rahatlatıyor ve  bu sürece eşini de dahil edersen, daha mutlu oluyorsun. En azından ben denedim ve daha mutlu oldum :).  Birlikte oda hazırlıklarına başladık. Gelmeden evimizin düzenini değiştirmeyi başardı. Bakalım dünyaya gelince ne yapacak.  Merakla bekliyoruz :))...

   

3 Mart 2014 Pazartesi

24. ve 25. Hafta ( Büyüdük biz...)


     Sevgili oğlum ve ben artık kocaman olmaya başladık. Ben tam tamına 70 kilo olarak, hamileliğimden bu yana 11 kilo almayı başardım. Oğlumda bu kilomun sadece 800 gramına sahip :)) Sıkıntılı durumları paylaşmayı hiç sevmiyorsun. Artık hamileliğim uzaklardan bile belli. Tabi karnımın burnuma doğru büyümeye başlamasıyla, miğde sıkıntılarım tekrar merhaba dedi. Ama bu haftaların en güzeli senin tekmelerini sabah, öğle ve akşam hissetmem :). Hiç bu kadar hareketleneceğin aklıma gelmemişti. Başta bir endişe yaşadım. Çünkü ufak ufak tekmelerin yerini güçlü tekmelere bırakmıştı. Ama bunun çok normal olduğunu, senin gelişiminin bir göstergesi olduğunu öğrenince tekmelerini dahada bir sever oldum.  Seninle buluşmamızda keyfin pek yerindeydi, ağzını sürekli kımıldatıyordun :) Doktorun dediğine göre bir şeyler yiyorsun :()... Bu gidişle doğmadan küçük bir göbeğin olacak :)) Sana aldığımız kıyafetleri giyemeyeceksin. Bu arada hazırlıklarımıza hızlı bir şekilde başladık.  Hem çeyzimizi hemde odamızı aldık. Anneannenle hastane çıkışını, banyo takımını, kıyafetlerini, çift çift takımlarını, yeleklerini, battaniyelerini, çoraplarını aldık. Çeyizinin çoğunu tamamladık. Onları tek tek seçmek, bakmak çok eğlenceliydi. O zaman anladım, zamanın yaklaştığını.  Allah'ın izniyle tüm kıyafetlerini üzerinde de görmek nasip olur. Babanla da yaptığımız uzun araştırmalar sonucu, odanı da Çilekten almaya karar verdik. Hem zararsız olması, boya içermemesi, kolay silinebilir olması bizim karar vermemizde etkili oldu. Umarım sende beğenirsin.  Senin için bir şeylere bakmak gerçekten çok eğlenceli. Şükürler olsun son üç ayımıza girdik.  Bir yandan senin için koştururken bir yandan da  kendi hayatım da yapmam gerekenlerin listesi arttı. İş yerindeki işlerimi tamamlayıp, biran önce dinlenmek istiyorum. Okulum da başladı. Tek ders aldığım için daha rahat atlatacağımı düşünüyorum. Doğum öncesi bol bol dinlenip, seni enerjiyle karşılamak istiyorum. İnşallah bu süreleri baban, sen ve ben birlikte güzel bir şekilde atlatırız. 

        

12 Şubat 2014 Çarşamba

23. Hafta (Elhamdüllillah)

  Güzel oğlum artık zaman çok çabuk ilerliyor ve senle yavaş yavaş yürüdüğümüz bu maratonu, biraz daha hızlandırma kararı aldım. İçimdeki heyecandan mı, senin günden güne hareketlerini daha yoğun hissettiğimden midir bilmiyorum ama biran önce her şeyi hazırlamak istiyorum. Ama bel ağrım başladığı için, eskisi kadar rahat dolaşamıyorum. Sanırım karnımın büyümesiyle birlikte, belime olan baskı arttı. İş yerinde sürekli oturarak çalışmamın dezavantajı da bu olsa gerek. Allahın izniyle senin yeni hayatın en güzel, en rahat olsun diye uğraşmaya başladık. Bebek için ne tür hazırlıklar yapılması gerekir diye bir araştırma yaptım.  Genel Bakım ihtiyaçları; havlu, mendil(ağız silme), bebek bezi, Termometre, Burun aspiratörü, pişik kremi, şampuan. Banyo Malzemesi; küvet, file, bornoz başlıklı havlu, alt değiştirme banyo aparatı, bebek banyo süngeri. Biberon (avent ürününü öneren çok fazla anne adayı var.) emzik, bebek kıyafetleri, odası, puset, taşıyıcılar, ana kucağı, araba koltuğu v.s birsürü liste var :)) Kolay gelsin hepimize. Klasik olacak ama eskiden anne ve babalar bu kadar şeyi düşünmüyordu. Gerçekten bu zamanda anne ve baba olmak daha zahmetli ama her zaman "Elhamdülillah" diyorum,

Elhamdülillah sen doğmadan senin için hazırlık yapabilme gücümüz olduğu için.
Elhamdülillah sağlıklı sıhhatli bugünlere kadar gelebildiğimiz için.
Elhamdülillah annenin de babanın da bir işi olduğu için.
Elhamdülillah seni düşünen anneannelerin, dedelerin ve akrabaların olduğu için.
Elhamdülillah evimizde huzur, mutluluk olduğu için.
Elhamdülillah bana bu güzel duyguları yaşattığın için.


 

3 Şubat 2014 Pazartesi

22.Hafta (Ortaya Karışık)



     Bir varmış bir yokmuş hikayesine döndü bu blog yazılarım. Bir hafta yazıyorum sonra iki hafta ses soluk yok. Alışkanlık haline getirmedim bu durumu ama her hafta yazmak istesem de zaman o kadar çabuk geçiyor ki, inan bazen yetişemiyorum. Ve sen bu zamanın içinde gerçekten kocaman oldun. Artık beni gün içerisinde bile tekmelemeye başladın. Boyun uzadı, kilon 450 gr oldu, omurgaların tamamlandı. Yüzünün şekli oturdu. O küçük parmaklarını sürekli emmeye başladın. Bence seni bu kadar ayrıntılı incelememiz delilik. Ama teknolojiye uyum sağlıyoruz annecim. Kalp atışını, şeklini, beyninin içini, poponu bir daha bu kadar ayrıntılı göremeyeceğimiz kesin :))  Bu kadar ayrıntılı bir şekilde seni görsek de bana benzediğini hala baban göremedi birtanem. Kısmet. Bu arada Bende 67 kiloya yaklaştım :)) Seninle olan bağımız her geçen gün artıyor. Sen büyüdükçe bende büyüyorum. Artık baban bizi, tombul yanaklım diye sevmeye başladı. Ama ilerde bu tür espirilerin acısını bir güzel çıkartırız birlikte. Sen hareketlendikçe, bende bu durumu fırsat bilip, biraz yürüyüş yapmaya karar verdim. Ama günde 25 dakika bile yürüdüğüm pek söylenemez. Yinede elimden geleni yapıyorum. Sana daha iyi oksijen gitsin diye :))). Bol bol su içmeye başladım. günde 3 litre diyen doktorlara, 2 litre su içiyorum yaşasın diye cevap veriyorum. Hayatımda hiç bu kadar çok su içmemiştim. Ama içtiğim sular sana gelmeden, lavoba da buluyorum kendimi. Bu durumda bi sıkıntı var sanırım. :))

     Yoğun geçen iki hafta içerisinde sana güzel haberlerim de var. Selim abin evlendi. Çok eğlendik ve çok güzel bir düğünü oldu. Zaten bence o müzik seslerinden ve benim yerimde  duramayaşımdan dolayı, dışarda bişiler olduğunu anlamışsındır. Bunları ben söylemiyorum. Bilim adamları sizin herşeyi hissettiğinizi, müzikleri duyduğunuzu, sesimizi duyduğunuz söylüyor... İkinci güzel haberim ise arkadaşın Mete dünyaya geldi. Bizlere kucak açtı. Biraz erken olduğunu düşünüp, telaş yapsak da, herşeyde bir hayır vardır. Elhamdülillah Metemizin ve Fatma teyzenin sağlığı yerinde. Annesi ve bizler biraz daha çok özleyeceğiz Meteyi o kadar. Onun dışında herşey yolunda. Ama benim karşımda o kadar güçlü bir anne adayı vardı ki, inan gurur duydum. Evet bakışlarından, bir anne olarak endişesini anlasam da, Mete için hemen toparlandı. Aslında o gün karşımda çok güzel bir tablo vardı. Mete biraz süpriz yaparak dünyaya geldi ama bize arkadaşlığın, dostluğun, ailenin ve eşin ne kadar önemli olduğunu söyledi. Endişe duygumuzu bir kenara bırakıp, teslim olup dua etmemiz gerektiğini söyledi. Şimdiden bize annelik telaşını, heyecanını yaşattı ve plan yapmamız gerektiğini söyledi. Belki de bu yüzdendi onun dünyaya erken gelişi... Onu çok seviyoruz ve Hoşgeldin Mete... Bu dünya onun ve diğer tüm evlatlar için cennet olsun inşallah... 







21 Ocak 2014 Salı

19. - 20. Hafta (Oğlum bana merhaba dedi)

  Yaşasın artık o minik ayaklarının tekmelerini hissediyoruz. Çikolata yediğimde o tekmelerini art arda atışların yok mu, inan bana anne olduğumu hissettiren en güzel anlar. Teşekkür ederim birtanem. Miğde yanmalarım, karnımın her geçen gün büyümesi, 65 kilo olmam, kıyafetlerimin git gide daralması bile güzel geliyor :)) Sen daha dünyaya gelmeden, seni hissetmek, karnımdayken bile iletişime geçebilmemiz gerçekten mucize :)) Ya anne bu da bişi mi ben senin ve babamın sesini duyuyorum diyorsun ve içerden bize kıs kıs gülüyorsun dimi :)) Bizler daha senin o teknolojine alışkın değiliz yavrum :)) Her bir tepkine, her bir mucizevi hareketine inan şaşırıyoruz. Tabi bu arada senin geleceğin için neler yapabilirim diye şimdiden düşünmeye başladım. İnşallah en yakın zamanda ilim üzerine birlikte çalışmalara başlayacağız birtanem. Hem annenim ihtiyacı olan hemde senin ruhunun da ihtiyacı olan besinleri de eksik etmemeliyim. Tek gıda türlü beslenme olmaz dimi. Gerçi bu kısmı da dört dörtlük yapamasam da baban iyi besleniyor birtanem merak etme :)) Belki onun yedikleri de seni etkiliyordur. O yüzden bu kadar dikkat ediyor diye düşünüyorum. Olur mu olur.... Ama bize de çok iyi bakıyor. Hep hamile mi olsam ne :))

  Bu arada sana doğum süprizlerim de var. Her anını fotoğraflayacak doğum fotoğrafcın bile var :)) Ya aslında beni rahat bırakın mı diyorsun bilmiyorum :)) Ama haklısın şimdiden anne ve baban olarak her şeye karışıyoruz. :)) Bence sende ikizler bebeği olarak ilgiyi seversin zaten. Hem Fatma teyzenlerle fotoğrafcınla tanıştık. İlerde anne ben doğarken nasıldım sorularının hepsinin cevabı hazır. Hayır siz yeni nesil çocukları herşeyi merak ediyorsunuz. Anne ve Baba olarak hazırlanmalıyız zaten. :)) Aslında bunların hepsi kendim için annem. sende benim için hayattaki en güzel sebebimsin. 

  Bu aralar annen çok yoğun olduğu için sana çok fazla yazı yazamadı. Yüksek lisansımın bir dönemi daha bitti. Notlarım AA, BA :)) ama daha okulumun bitmesi için 5 dersim var. Bakalım birlikte bitirebilecekmiyiz. Yüksek lisans dışında Selim amcanın düğünü var. Geçen cumartesi Adana dada kınası vardı. Biz gidemedik ama bu hafta sonu düğününe gideceğiz inşallah. Bu arada sen güzel güzel beslen diye deden bize mersin portakalı gönderdi :)) Portakallardan ve tatlılardan dolayı sen çok çabuk büyüdüğün için, annenin elbisesi hazır değil birtanem. Ama zaten asıl önemli olan Elif ablan hazır. Bir görsen bir güzel gelinlik aldı anneannen ona, prenses gibi oldu. Merak etme sen de büyü sana da damatlık alır. Tekmelemene hiç gerek yok :)) Elif ablana bakmasınlar diye tekmeliyorsan, haklısın birtanem. Dikkat ederim. Bu arada Elif ablan her defasında seni soruyor. Hatta sana mickey mause ismini bile taktı. Ama adını da biliyor kuzum merak etme. Sana zaten şimdiden oyuncaklarını bile vermeye hazır. O benim prensesim sen de benim prensimsin. Sizi çok seviyorum birtanelerim. Birlikte büyüdüğünüz günleri de görmek nasip olur inşallah.